16 Şubat 2013 Cumartesi

Gezi | Beyoğlu'nda Savrulmalar

       Geçenlerde en az 4 5 yıldır görüşmediğim liseden bir arkadaşım beni durduk yere ekledi.Bunca yıldır görüşmediğimiz için lisede küserek ayrıldığımızı düşünsem de kafamda ne onunla ilgili bir anı ne de bir kavga gelmediği için bunca zamandır konuşmamamızın açıklamasını bulamıyorum malesef.Tekrar iletişime geçmemizden 2 3 gün sonra buluşmaya kadar verdik ve İstabul'un iki ayrı ucunda oturduğumuz için herkes gibi hadi Taksim'de buluşalım! fikri çıktı ortaya.Bu yazı benim bir semtte oradan oraya bir tek güzel mekan bulamadan savruluşumun hikayesidir.

        Öncelikle aynı anda hem kahvemizi hem sigaramızı içebileceğimiz bir tek mekan bile bulamadığımız için Midpoint'e gitmeye karar verdik.Ben gayet beğendim,Anadolu yakasını ve boğazın neredeyse tamamını gören muhteşem bir terası var,ve iki adımda bir ufolar olduğu için asla üşümüyorsunuz.Fiyatlar benim önyargımın aksine gayet normaldi ve porsiyonlar da doyurucu,sadece çok aşırı kalabalık olduğu için servis biraz yavaş ve garsonlar biraz ilgisiz.Yine de son zamanlarda yediğim en güzel tatlıyı Midpoint'te yedim,sevgili italyan usulü sufle lütfen tekrar bir araya gelelim!


         Mekandan çıkınca yüzümüze çarpan soğukla kendimizi ilk bulduğumuz yere atmaya çalıştığımız için sevgilimi de alıp Demirörendeki Nosta'ya gittik.Küçücük bir balkonda sıkış tepiş oturmak zorunda kalsak da malesef sigara içen insanlar olarak 2. sınıf insan muamelesi gördüğümüz için imkanlar çok kısıtlı.Fiyatlar o kadar sıradan bir yere göre biraz pahalı geldi bana ve yer kısıtlı olduğu için garsonlar sürekli sizi masadan masaya gönderiyorlar resmen kişi sayısı arttıkça masa kapmaca oynadık yani.



         Bütün akşam boyunca en büyük pişmanlığımı uzun zamandır adını çok duyduğum için merak ettiğim Mürekkep - KafePi de yaşadım.Belki bize öyle denk geldi belki de cumartesi akşamı olduğu için öyleydi bilemiyorum ama bekar değilseniz ve klostrofobiniz varsa uzak durun derim ben.Bir arkadaşımızın doğum günü için gittik,zaten rezervasyonsuz girmek imkansız gibi bir şey,içeri ilk girdiğimizde gayet elit bir ortam gördük herkes şarabını içip masasında yemeğini yiyor,çok hoş hafif bir müzik var ve doğal olarak beğendik, tek eksisi içerde sigara içilmiyor ufak bir bahçeye çıkıyorsunuz sigara içmek için.Saat 11'i geçtikten sonra garsonlar masaları kaldırmaya ve bize zigon sehpa tadında standları getirmeye başladılar.Yaklaşık 10 dakika içinde mekan tıklım tıkış doldu hareket edecek yer kalmadı resmen.Yaşadığım en kötü club tecrübesiydi resmen,kapasitesinin 2 katı kadar ergen dolu,herkesin birbirini ellemeye çalıştığı,ter kokan  insanların sürekli birbirini kestiği ve köşelerde yiyiştiği bir yer Mürekep.Doğumgünü pastası kaybolduğu ve o kalabalıkta hareket etmek mümkün olmadığı için bir tek fotoğrafımız yoktu ve google görsellerden bakayım dedim,aslında dekorasyon gayet güzel görünüyor biz anlayamasak da.Kesinlikle hafta sonu gitmeyin derim ben eğer çok kalabalıktan hoşlanmıyorsanız.


       Sürekli evde oturduğum zamanlar kendi kendime neden daha fazla dışarı çıkmıyorum,herkes eğleniyor ben evdeyim diye yakındığımda açıp açıp bu postu okumayı planlıyorum artık.Nereye gidersem gideyim (benden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama ) nedense bir türlü güzel mekanlar çıkmıyor şansıma.Bir dahaki sefere arkadaş tavsiyesiyle eğlenmek istiyorum artık.Tecrübe her şeyden önemli galiba :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...